Eser Gündüz ''Super Science'' Üzerine

İlk kişisel serginin ortaya çıkış hikayesini senden dinleyebilir miyiz?

- Kurgu teması çok basit aslında; başlangıç, orta, devam eden hal ve son bulma olarak bir şematik izliyor koleksiyon. Buna göre, doğru ahenklerde görsel bir aktiviteyi de düşünürsek, belli bir mantık ve görsel sunumu aynı anda yakaladığımı düşünüyorum. “Super Science”, doğa ve bilimin sentetik bakış açısı, teknolojinin dünya üzerindeki kontrolü ve yapay zekadan çok fazla ilham alıyor. Burada geçmişe de uzanıp, retro-fütürizmden başlayarak uzun bir cetvelde bu konuyu işlediğimi düşünüyorum. Bu uyum bu serinin içerisinde devam ediyor. Aynı zamanda, söylemek isterimki resim, kurgu oluşturabildiğimiz bir alfabe ve morfolojidir. Bu morfolojinin yapısı da neyi nasıl anlattığımıza, yeteneğimize ve seçimlerimize kalmış durumda. Ben çok eskiden bu yana her zaman resmi seçen taraf oldum.

Biçim ve kullandığın renkler arasındaki ilişki nasıl?

- Bu ilişki aslında çalıştığım tema ve koleksiyona göre değişiyor. Dönemler içinde renk ve stil farklılıkları gösterebiliyorum ve aslında bu istemsizce veya bir uyumluluk temasına göre şekil alıyor, evriliyor. Super-science çok violet renkler ve oldukça kontrollü çizgiler üzerinde durmakta. Wax ise tamamen rahat çizgilere sahip ve bu seri daha çok gerçek obje ve günlük hayatımızda yeri olan, kullanılmış eşyalardan fazla esinleniyor. Renk ve şekil ilişkisini bu donelere göre yorumlayabilir, düşünebiliriz.

Sergide yer alan çalışmaların arasındaki kurguyu nasıl oluşturdun?
Serginin kurgusunu yaparken tamamen bir harita üzerinde ilerleyiş içerisinde olduğumu düşünüyorum. Bir yandan da doğru sergiler, doğru üretimler yapmaya çalışıyorum ve bu estetik kaygı, belirli bir çizgiyi devamlı form içinde tutmakta sanırım. Denemeler yapmaya devam etmek, farklı aşamalar biçim ve şekil içerisinde görmek, her zaman benim için yeni yollar demek.