SAVA HARRIS

"Soyut şekillerde tasvir edilen kadın figürleri, meyveler, vazolar ve diğer günlük şeyler – hepsi aklımda yankılanıyor ve çoğu zaman deneyimlerimi, düşüncelerimi, pişmanlıklarımı ve bastırılmış duygularımı aktarıyor, belirli anlarda tuval üzerinde belirli bir formda çıkış buluyor. Rahatlık, üzüntü, özlem ve sevgi, huzur, korku ve ilahi bir şey arayışı – bunlar genellikle tasvir etmeye çalıştığım temalar. Geçmişe, şimdiki zamana veya geleceğe bağlı kalmadan hissettiklerimi basitçe ifade ediyorum. Her zaman düşüncelere şu ya da bu şekilde yansır, hem korkutucudur hem de öyle değildir. Eve tamamen duygusuz döndüğümde ve bir zamanlar sevdiğim tatsız meyveyi yemeye çalıştığımda, her zamanki gibi hissetmeye çalıştığımda, yaşanan soygun girişiminden sonra ayva sonsuza dek korkuyla ilişkilendirilecek. O ayvayı hiç bitirmedim. Kız yüzünü eliyle gizler, rüya gibi görünmesine rağmen kendini pencerenin dışındaki gerçeklikten kapatır; hayalet figürler ve kırık nesnelerle çevrilidir. Bazen tanımlanmış bir formu olmayan kaygıdır ve gerçekçi mi yoksa hayal mi olduğu söylenemez. Figürler ve semboller, bazı hatıraların zihnimde tekrar ettiği gibi sıklıkta tekrar eder."